Yeni bir soruşturma İsrail’in Gazze’deki katliamları kasten gerçekleştirdiğini ortaya koydu

Yeni bir soruşturma, İsrail ordusunun Gazze’ye yönelik 15 aylık saldırısının ayrım gözetmeyen doğasının kısmen “Hamas komutanlarını tam olarak belirleyememesinden” kaynaklandığını ortaya koyuyor.
Haber kuruluşları +972 Mag ve Local Call tarafından hazırlanan rapor, İsrail’in Hamas üyelerinin nerede olduğu konusunda bilgi sahibi olmadığını ve bu nedenle sivillerin de doğrudan hedef alındığı geniş alanları bombaladığını ortaya koyuyor.
“Gruptaki üst düzey komutanları hedef alırken, İsrail ordusu ‘tali hasar’ olarak ‘üç haneli sayılarda’ Filistinli sivilin öldürülmesine izin verdi” diye ekleyen ortak araştırma, İsrail’in öngürülen ölü sayısıyla ilgili olarak ‘ABD yetkilileriyle gerçek zamanlı koordinasyon’ sağladığını kaydetti. Yani Filistinli sivillerin doğrudan hedef alındığı saldırılarda ABD’de doğrudan pay sahibi.
Bazı durumlarda ordu Filistinlileri “döşeme” adı verilen bir saldırı stratejisiyle 900 kiloluk birkaç sığınak delici bomba kullanarak hedef aldı ancak bu saldırılar “asıl hedef” olarak belirtilen isimleri öldürmekte başarısız oldu.
Haber kaynaklarına göre, gerçekleştirilen saldırılarda genellikle ABD mühimmatları kullanıldı ve askeri yetkililer tarafından daha önce dile getirilen endişelere rağmen saldırıların Gazze’de tutulan İsrailli rehinelere zarar verme ihtimali biniliyordu. Nitekim İsrail’in saldırılarında çok sayıda rehine öldü.
Bu operasyonlarda yer alan 15 İsrail Askeri İstihbarat ve Şin Bet görevlisiyle yapılan görüşmelere dayanan soruşturma, ordunun “direnişçileri tünellerinde boğmak için bombaların zehirli yan etkilerini” de kasıtlı olarak kullandığını ortaya koyuyor.
Soruşturmaya göre İsrail, bu tür bombaların yüzlerce metre uzakta boğulma yoluyla öldürebilen ölümcül bir gaz olan karbon monoksit saldığını uzun zamandır biliyordu.
Tugay Generali Guy Hazoot, +972 Mag ve Local Call’a verdiği demeçte “Gaz yeraltında kalıyor ve insanlar boğuluyor” dedi.
“Tünel bir ölüm tuzağına dönüşüyor”
“[Fark ettik ki] Hava Kuvvetleri’nin sığınak delici bombalarını kullanarak yeraltındaki herkesi etkili bir şekilde hedef alabiliriz; bu bombalar tüneli yok etmese bile içerideki herkesi öldürecek gazlar salıyor. Böylece tünel bir ölüm tuzağına dönüşüyor” diyor Hazoot.
Bir sözcü daha önce haber kaynaklarına bu tür taktiklerin İsrail ordusu tarafından hiçbir zaman kullanılmadığını belirtmiş olsa da, yeni soruşturma hava kuvvetlerinin “kapalı alanlarda gazın etkisi üzerine fizyo-kimyasal araştırmalar yürüttüğünü ve ordunun yöntemin etik sonuçları üzerinde düşündüğünü” ortaya koyuyor.
Gazze’nin kuzeyindeki Hamas komutanı Ahmed Gandur’u hedef almak için kimyasal yan maddelerin kullanıldığı böyle bir vakada, üç İsrailli rehine öldü.
Ordu, rehinelerin yakınlarına, esirlerin Hamas komutanının yakınında tutulduklarından habersiz olduğunu söylemişti.
Saldırı hakkında bilgi sahibi üç kaynağa göre, üç esirin bölgede olabileceğine dair teyit edilmemiş istihbarata rağmen saldırıya izin verildiği bildirildi.
Bazı kaynaklar haber kaynaklarına bunun münferit bir olay olmadığını, rehinelerin bilerek öldüren ya da tehlikeye atan çok sayıda hava saldırısından biri olduğunu belirtti.
Soruşturmada, “Rehinelerin varlığına işaret eden kesin istihbarat olduğunda saldırılar iptal edilirken, istihbarat raporlarının bulanık olduğu ve bir hedefin yakınında rehinelerin bulunma olasılığının ‘genel’ olduğu durumlarda ordu rutin olarak saldırılara izin veriyordu” denildi.
Haber sitelerine konuşan bir başka askeri kaynak ise “bir tünelin içindeki hedefi tam olarak belirlemek zordur, bu nedenle [geniş] bir alana saldırırsınız” dedi ve belirsiz konumun bir sonucu olarak hedeflenen alanın onlarca hatta yüzlerce metreye kadar genişleyebileceğini sözlerine ekledi.
Geçen yıl Haziran ayında BM İnsan Hakları Ofisi (OHCHR) İsrail güçlerinin Gazze Şeridi’ndeki operasyonlarında “savaş hukukunu ihlal etmiş olabileceğini” söyledi.
Çok sayıda can kaybına ve sivil altyapının tahrip edilmesine neden olan altı İsrail saldırısını değerlendiren bir raporda OHCHR, İsrail güçlerinin “ayrımcılık, orantılılık ve saldırıda tedbir ilkelerini sistematik olarak ihlal etmiş olabileceğini” söyledi.
Kaynak: Mepa News, Middle East Eye