Muhtaçları geri çevirmek durumundaysan, en azından onlara tatlı ve yumuşak söz söyle

Rabbinden (bunlara) yardımda bulunma imkânını dilediğin halde (durumun müsait olmadığından) yardım edemiyor, yüzçevirme zorunda kalıyorsan, onlara tatlı ve yumuşak söz söyle. İsra 28
Eğer bir insan akrabanın, yoksulların ve yolda kalmışların hakkını ödeyecek bir imkân bulamıyor ve onlarla yüzyüze gelmekten utanıyorsa, Allah’a yönelsin, hem kendisine hem de onlara rızık göndermesini O’ndan dilemelidir. Kendilerini rahata, bolluğa çıkarmasını dilemelidir. Onlara yumuşak söz söylemelidir. Onların gelişi ile canını sıkmamalıdır. Onları kendi hallerine bırakıp susmamalı ve onların gelişiyle sıkıldığı imajını vermemelidir. Hoş ve tatlı bir söz bunun yerine geçer, umut verici ve güzel olur.
Öyleyse bir müslüman kendi malını, kendi servetini sadece kendisine harcamamalıdır. Kendi ihtiyaçlarını israfa varmayacak bir biçimde karşıladıktan sonra akrabalarının, komşularının, müslüman-ların haklarını vermek için elinden geldiğini yapmak zorundadır. Orta yolu takip etmek zorundadır.
FİZİLALİL KUR’AN
Ayette ifade edilen ana fikir, elinde imkânı olmadığı için birine yardım edemeyecek durumda olsan bile, ona gönül alıcı ve tatlı bir söz söylemenin gerekliliğidir.
Bu ayet, Peygamberimiz Hz. Muhammed’in (s.a.v.) fakir kalan veya ihtiyaç sahibi olan sahabelere bir şey veremediği zaman hissettiği mahcubiyete bir çözüm olarak inmiştir. Yani, ayet, elinizden geldiğince yardım edin, ancak yardım etme imkânınız yoksa bile muhtaç kişiyi kırmayın ve onu güzel bir sözle teselli edin mesajını verir. Bu durum, İslam ahlakında önemli bir yer tutan gönül alıcılığın ve inceliğin bir göstergesidir.
Ayetteki “Rabbinden beklediğin bir rahmet arzusu için onlardan yüz çevirirsen” ifadesi, “Senin de Allah’tan bir rızık, bir lütuf beklediğin, yani sen de maddi olarak zor durumda olduğun için onlara yardım edemezsen” şeklinde yorumlanır. Bu durumda dahi, “kendilerine gönül alıcı bir söz söyle” ifadesi, bir şey veremesen bile, bu durumu samimi bir dille açıklamanın, iyi niyetini belli etmenin ve karşındaki kişiyi hoş tutmanın önemini vurgular.
Özetle bu ayet, ihtiyaç sahiplerine karşı sahip olunması gereken nezaket, empati ve incelikle ilgili çok önemli bir ahlaki ilke sunar. Maddi yardımın mümkün olmadığı durumlarda dahi, manevi destek ve güzel sözle gönülleri kazanmanın, insan ilişkilerinde ne kadar değerli olduğunu hatırlatır.
MEHMET OKUYAN TEFSİRİ