Zalimler, azabı gördükleri zaman, onlardan azap hafifletilmez

وَاِذَا رَاَ الَّذ۪ينَ ظَلَمُوا الْعَذَابَ فَلَا يُخَفَّفُ عَنْهُمْ وَلَا هُمْ يُنْظَرُونَ ﴿٨٥﴾

 

85- Zalimler, azabı gördükleri zaman, onlardan azap hafifletilmez. Cehenneme girmeleri de ertelenmez.

Ama zalimler yaşadıkları bu nankörce bir hayatın karşılığı olan azabı gördükçe onların azapları asla hafifletilmeyecek.  Çünkü kendi yaşadıkları hayatın karşılığıdır bu azap.

Allah’ın nîmetleri içinde yüzdüler ama bu nîmetlerin sahibini bilemediler. Bu nîmetlerin sahibinin kendilerine bu nîmetlerini tanıtmak üzere gönderdiği kitabı ve peygamberiyle ilgi kurmadılar. Şimdi artık istedikleri kadar hak ettikleri bu azaptan kaçıp kurtulmak için çareler arasınlar. İstedikleri kadar özürler beyan edip mâzeretlerin arakasına saklasınlar. Onlar için asla azapları hafifletilmeyecek, nefes aldırılmayacak, fırsat verilmeyecek.

     BASAİRUL KUR’AN

Ayet, zalimlerin (Allah’ın emirlerine karşı gelerek, şirk koşarak, insanlara haksızlık ederek nefislerine zulmedenlerin) ahirette karşılaşacakları azabın kaçınılmaz olduğunu belirtir. Bu azap, sadece dünya hayatında işlenen zulümlerin değil, aynı zamanda Allah’a karşı yapılan inkâr ve şirk gibi büyük zulümlerin de bir sonucudur.

Ayette geçen “felâ yuhaffefu anhum” (onlardan azap hafifletilmez) ve “velâ hum yunzârûn” (onlara mühlet de verilmez) ifadeleri oldukça önemlidir. Bu ifadeler, zalimlerin azapla yüz yüze geldiklerinde herhangi bir merhamet, hafifletme veya erteleme beklentisi içinde olamayacaklarını vurgular. Dünyadayken kendilerine tanınan fırsatları değerlendirmeyenler, ahirette bu tür bir imkana sahip olamayacaklardır.

Ayet, Allah’ın mutlak adaletinin bir tecellisidir. Dünya hayatında insanlara defalarca uyarılarda bulunulmuş, peygamberler gönderilmiş, ayetler indirilmiş, doğru yol gösterilmiş olmasına rağmen, bu uyarılara kulak asmayan ve zulme devam edenler, ahirette yaptıklarının karşılığını tam olarak göreceklerdir. Bu durum, Allah’ın kimseye zerre kadar zulmetmeyeceğini gösterir.

Bu ayet, dünya hayatında olanlara bir uyarı ve ibret niteliği taşır. İnsanları, dünya hayatının geçici heveslerine kapılıp zulüm işlememeleri, Allah’ın emirlerine uymaları ve ahireti düşünerek hareket etmeleri konusunda teşvik eder.

Bu âyet-i Celile, kâfirlerin azabının hiçbir zaman hafıfletilmeyeceğini.. beyan etmekte, ve “Kâfirlerin gördükleri azap ta bir müddet sonra bitecektir.” şeklindeki iddiaları reddetmektedir.

        TEFSİRİ KEBİR