Arap Ulusal Kongresi’nin 34. Oturumu: Direnişin Önemi

Beyrut’ta gerçekleştirilen Arap Ulusal Kongresi’nin 34. Oturumu’nda, direnişin önemi ve Filistin’in durumu hakkında görüşler paylaşıldı.
Beyrut’ta düzenlenen Arap Ulusal Kongresi’nin 34. Oturumu’nda katılımcılar, İsrail işgaline ve bölgedeki yayılmacı projelere karşı direnişin önemini vurguladılar. 250’den fazla Arap şahsiyetin katıldığı kongrede, ümmeti bölme girişimlerinin reddedildiği ve silahın ümmeti koruma rolünün altı çizildi.
Ma’an Bashour, direniş fikrinin ümmetin yükselişini güvence altına almanın temel unsuru olduğunu belirtti. Hamdeen Sabahi ise, ümmetin kazandığını ve Filistin’in kurtuluş gününün yaklaştığını ifade etti. Ayrıca, gelecek savaşta kalem, ses ve görüntünün rolünün silah kadar önemli olacağını vurguladı.
Khalil Al-Hayya, “Aksa Tufanı”nın Filistin meselesini silme girişimlerine bir yanıt olduğunu belirtti. Ziyad Al-Nakhala, direnişin tüm gruplarının saldırganlığa karşı tek bir el olduğunu ifade etti. Jameel Mezher, Filistin halkı üzerindeki vesayet planlarının reddedilmesi çağrısında bulundu.
Ammar Al-Moussawi, Gazze’nin yanında destek savaşına inançla girdiklerini ve direnişi korumayı teyit ettiklerini söyledi. Sayyid Abdul-Malik Al-Husi, destek cephelerinin rolünün belirgin olduğunu ve Yemen’in Gazze’yi destekleme konusundaki katkılarını açıkladı.
Şeyh Jawad Al-Khalesi, ABD’nin bu savaşta temel düşman olduğunu ifade etti. Georges Ibrahim Abdallah, kongrenin toplanmasının bölgedeki emperyalist komplolara karşı bir dayanıklılık eylemi olduğunu belirtti. Ghassan Ben Jeddou, bağlı medyanın son iki yılda direndiğini vurguladı. Lina Al-Tebbal, direniş için birleşik bir Arap projesine ihtiyaç duyulduğunu ifade etti.