Böylelikle elçiler Lut ailesine geldiklerinde…

فَلَمَّا جَٓاءَ اٰلَ لُوطٍۨ الْمُرْسَلُونَۙ ﴿٦١﴾
61- Böylelikle elçiler Lut ailesine geldiklerinde,
قَالَ اِنَّكُمْ قَوْمٌ مُنْكَرُونَ ﴿٦٢﴾
62- (Lut) Dedi ki: “Sizler gerçekten tanınmamış bir topluluksunuz.”
قَالُوا بَلْ جِئْنَاكَ بِمَا كَانُوا ف۪يهِ يَمْتَرُونَ ﴿٦٣﴾
63- “Hayır” dediler, “Biz sana onların hakkında kuşkuya kapıldıkları şeyle geldik.”
وَاَتَيْنَاكَ بِالْحَقِّ وَاِنَّا لَصَادِقُونَ ﴿٦٤﴾
64- “Sana gerçeği getirdik, biz şüphesiz doğru söyleyenleriz.”
Elçilerimiz Lût’un ailesine geldiler. Lût (a.s) dedi ki, doğrusu sizler tanımadığım kimselersiniz. Kitabımızın başka sûrelerinin anlatımından biliyoruz ki Allah’ın elçisi onların bu gelişinden dolayı epey rahatsızlandı. Kendi kendine şimdi bu durumda ben ne yapacağım? dedi. Çünkü o güne kadar o ahlâksız toplum kendisine evine misafir almamasını söylemişler ve kendisine en büyük zulümleri evine misafir aldığı zamanlarda olmuştu.
Ve işte şimdi Onun evine yine misafirler gelmiş, belki onlarla birlikte hareket eden karısı çoktan bu haberi onlara ulaştırmış ve neredeyse evine geldi geleceklerdi. Lût (a.s) büyük bir sıkıntı içine düşmüştü. Bu misafirleri onların elinden nasıl koruyacaktı? Az sonra toplum gelecek ve o misafirlerini cinsel ahlâksızlıklarına alet etmekisteyeceklerdi. Gerçekten büyük bir sıkıntı içine düştü Allah’ın elçisi. Onun bu telâşını gören Allah’ın melekleri şöyle dediler: Biz sana senin toplumun şüphe edip durdukları azabı getirdik. Senin kavmin Allah’ın hayat örneği, kulluk örneği olan peygamber göndermesi konusunda şüpheye düştüler. Onlar tüm bu konularda şüpheye düştükleri için biz geldik. Şüphe edip durdukları azabı getirdik biz onlara. Ve biz sana hakkı getirdik.
BASAİRUL KUR’AN
Görüldüğü gibi ayetlerin akışı, Hz. Lût’a bu gelenlerin kendilerinin melekler olduğunu, Allah’ın vaadini doğrulamak ve melekler indiklerinde azabın gecikmeden meydana geleceği gerçeğini vurgulamak için kavminin kuşkuyla baktığı azabı, yani günahlarından dolayı yakalanıp yok edilmeleri azabını gerçekleştirmek üzere geldiklerini beklemeden haber verdiklerini dile getiriyor.
Lût “Siz benim tanımadığım kimselersiniz” dedi.”
Gelişlerinden sıkıldığının ifadesi olarak söylüyor bunu. Çünkü o kavmini biliyor. Bu misafirlere neler yapmaya yelteneceklerini çok iyi biliyor. Üstelik kendisi kavminin arasında yalnız biridir. Çünkü onlar sapık ve iğrenç kimselerdir… Siz yabancı kimselersiniz. Sizin gibilere neler yaptıkları dillere destan olan kimselerin yaşadığı bu beldeye gelişiniz doğru bir şey değildir.
“Onlar dediler ki; “Biz sana soydaşlarının kuşku ile karşıladıkları ilahi azabı haber vermeye geldik.”
“Sana gerçeği getirdik, kesinlikle doğru söylüyoruz.”
Bu vurgular Lût peygamberin endişesini içinde bulunduğu sıkıntıyı gayet açık bir şekilde tasvir etmektedir. Misafirlerine karşı olan sorumluluğu ile, kavminin sataşmalarından kendilerini korumaktan aciz oluşu gerçeği arasında bocalayıp duruyor. Bu yüzden, kendisine birtakım direktifler verilmeden önce, ona güven vermek amacı ile ifadede vurgu üstüne vurgu yeralıyor.
FİZİLALİL KUR’AN